AVNİ ÖZTOPÇU’NUN SANATI - Belleğin Tutkusu ve
Sorgulamalar
Ruşen Eşref Yılmaz (Sanat Tasarım Gazetesi 25 Aralık 2022)
Önceki gün, Avni Öztopçu’nun Kadıköy/Caddebostan Kültür
Merkezi Galerisi’nde açmış olduğu sergisini gezdim. Sanatçının, sayısı
yetmişe varan yapıtlarına tek tek baktım, inceledim. Tek başına sergi
gezmek anlamlı bir deneyim. Görüntünün retoriği ve müziği içinize
vurdukça, Einfühlung (özdeşleyim) güçleniyor…..
Avni Hoca çağdaş resim alanında benzersiz bir kimlik.
Hem kişilik, hem sanatı bakımından. Hızla kirlenen ülkemizin sanat
ortamında kirlenmeden kalmayı başarabilen bir kaç sanatçıdan biri…
Sanatçı bu sergisinde, son
yıllardaki soyut dönemlerine ait işlerini biraraya getirmiş,
yenileriyle harmanlamış. Kurgu ve içerikleriyle nice ayrışsalar da,
plastik dilinin belirgin izlerini taşıyorlar. Tekli
Çizelge Serisi, Gezi, Tekler, Korunaklar adını
verdiği yapıtları; farklı mekan kurgulamalarıyla tek başına iletisini
sunuyor olsa da yapıtların içkin niteliği ve görüntüsel bağlantılarıyla
sanatçının kendi dünyasına çizdiği sınırlar içinde dönüşerek, nasıl
evrildiği bütüncül bir bakış açısıyla duyumsanabilir….Kavramsal, tematik,
biçimsel niteliğiyle ve varlığı anlamlandıran içerikleriyle ulaştığı
özgünlük; biçemsel saflık, birlik ve hakikat olarak ortaya çıkmaktadır,
yenilenen bir duyarlılıkla….Analitik bir düzlemde ele aldığı nesnelerin
salt uzama değil, zamana da bağlı olduğunu imliyor sanatçı. Resmine
kattığı illüzyonik bir derinliktir bu. Estetik anlayışıyla yeni ve
özgün bir duyarlılık katmanına doğru yaptığı sıçramalar, sanatının
tarihsel gelişim çizgisinde yerini işaretliyor…
Soyutlamacı bir mantık çizgisinde, sanatçının güçlü renk
– biçim kombinasyonu ve espaslarla oluştuduğu örüntüler; zaman, uzam ve
nesne ilişkisine dayanan sorgulamalar içeriyor. Estetiğin sessizliği
çığlığa dönüştürülmüş sanki. Renk, biçim, imgeye yönelik seçicilik,
biçim yaratma içgüdüsü estetik kaygısından kaynaklanıyor.
Kurgularındaki, dizgesel göstergeler kendilerini yeniden üreterek, ifade
ve elamanlar arasındaki koordinasyon, sanatını bilimsel kılan bir algıya
yol açıyor. Alımlayıcıyı hep yeniden okuma döngüsüne sürüklüyen imge
gücünün aktif, yaratıcı, yapısal yönü; kimileyin açıklık ve netlik
içinde, kimileyin içedönük, karmaşık düşünsel boyutlar oluşturuyor saf
bir estetiğin temsiliyle. Dizgelerin imgesi, bilinç kodları, boşluktaki
yatay, dikey, değirmi devinimleri; duygusal ve eşzamanlı ilişkiler
post-yapısalcı argümanlarla, felsefi bir anlam yüklerken, resminin
psikolojik atmosferini de oluşturmaktadır.
H. Avni Öztopçu, öznelliğin ayırt edici belirtilerini
taşıyan yapıtlarıyla; standartlaşmış, klişeleşmiş formların dışına
çıkan, yeni anlam döngüleri oluşturarak zamana ve uzama ilişkin imgeler
üreten, kendisi olarak var kalabilme becerisini göstermiş bir
sanatçıdır. Yeryüzünden geçerken, zamanda iz bırmak kaygısı sözkonusuysa
eğer her sanatçı için, onun resimleri sanatın öyküsü içinde kendi yerini
bulacaktır…