erken UYARI

Ana Sayfa + Kapsama Alanı  + H62 

Çevresel Hasarın Sonuçları Açısından Uyarı

San Francisco Chronicle

Batı Toplumunun Yaşam Tarzının Yarattığı Çevresel Hasarın Gelecekteki Sonuçları Açısından Uyarı
15 Şubat 2002, San Francisco Chronicle
Bilimsel Toplantıda İç Karartıcı Açılış,
by Sabin Russell
www.aciksite.com

 

“Biz, dünyayı herkesin er ya da geç zengin olabileceği bir yer olarak düşünmeye alıştık. Bu gerçekten de böyle olabilir, ancak şu anda sahip olduğumuz teknolojileri kullanarak ve endüstrileşmiş toplumların tüketim seviyelerini dünyanın diğer bölgelerine yaymaya çalışarak bu amaca ulaşamayız.”

Gezegenin gittikçe bozulan sağlığını değerlendiren, ülkenin en büyük bilimsel örgütünün başkanı, bu sene 168.si yapılan yıllık toplantıyı, kaynakların korunması ve yenilenebilir enerjinin daha yaygın bir kullanım alanına kavuşması açısından kamuoyuna çağrı yaparak açtı.

Dün akşamki konuşmasında, Amerikan Bilimi İlerletme Kurumu (American Association for the Advancement of Science/AAAS) Başkanı Peter Raven, Batı toplumunun zengin ve lüks yaşam tarzının, dünyanın 6.1 milyarlık nüfusunun büyük bir bölümü için gittikçe ulaşılmaz ve elde edilemez bir konuma geldiğini belirtti.

Raven, “Biz, dünyayı herkesin er ya da geç zengin olabileceği bir yer olarak düşünmeye alıştık. Bu gerçekten de böyle olabilir, ancak şu anda sahip olduğumuz teknolojileri kullanarak ve endüstrileşmiş toplumların tüketim seviyelerini dünyanın diğer bölgelerine yaymaya çalışarak bu amaca ulaşamayız.” demektedir.

St. Louis’deki Missouri Botanik Bahçesi’nin de yönetici olan Raven, ABD’nin acil olarak hem dış hem de yerel kaynaklı petrol, kömür ve doğalgaz tüketimini azaltması ve ülkede rüzgar ve güneş enerjisi, jeotermal enerji gibi alternatif enerji kaynaklarının korunması ve daha yaygın bir biçimde kullanılmasına öncelik verilmesi gerektiğini ifade etmektedir.

Raven, küresel çevrenin kötüleşmediğini aksine düzelmekte olduğunu öne süren, bu yakınlarda çıkmış “Septik (Şüpheci) Çevreci” adlı kitabın yazarı Danimarkalı istatistik uzmanı Bjorn Lomborg’u sert bir biçimde eleştirmektedir. Lomborg, kendi görüşünün aksini savunan çevrecilerin yanlış bilgilendirilmiş olduklarını ileri sürmektedir.

Raven’a göre, Lomborg’un kitabının yakalamış olduğu başarı, -her zaman ihtiyatlı duran ve hipotezlere dayanan- bilimsel metodun yalan ve çarpıtmaları önleme amacındaki hassasiyetini ve kırılganlığını tekrar gözler önüne sermektedir.

Raven’in sözleriyle; “...Cambridge Üniversitesi Yayınları’nın neden bu kitabı yayımladığını veya en saygın dergilerden biri olarak kabul edilen The Economist’in neden Lomborg’un savunmasına araç olduğunu anlamak gerçekten çok zor.”

Raven, insan türünün resmini, Kretase Çağı’nın bitiminden itibaren dünyanın doğal kaynaklarını ortaya çıkarıp geliştiren ve sonra yağmalayan, böylece büyük oranda diğer canlı türlerinin nesillerinin tükenmesine yol açan bir varlık olarak çizmektedir.

“Kısa bir süre içinde dünya; doğal ve yabani bir yerden, yaklaşık 10 milyon canlı türünden sadece biri olan insanoğlunun karadaki toplam net biyolojik verimliliğin yaklaşık %45’ini tüketmekte veya kirletmekte olduğu, tatlı su kaynaklarının da yarısından fazlasını kullanmakta olduğu bir yer haline dönüşmüştür.”

Raven’a göre 50 yılda 3 milyar artacağı tahmin edilen dünya nüfusuyla şu andaki refah seviyesini korumakta çok büyük zorluk çekilecektir.

Raven, bilimin hâlâ arzulanan ve kabul edilebilir bir toplum için ihtiyaç duyulan çözümlere sahip olduğunu iddia etmektedir. Raven, endüstrileşmiş toplumların eğitim yoluyla bilgisizliğe karşı mücadele etmeleri, zengin ve yoksul ülkeler arasındaki uçurumu gözönünde bulundurmaları gerektiğini söylemektedir. Arzulanan toplum modeli, başka bir ulusal kriz sırasında ABD Başkanı Franklin D. Roosevelt tarafından ünlü “Dört Özgürlük” söylemi çerçevesinde 6 Şubat 1941 tarihinde ele alınmıştı.

Raven’e göre Roosevelt’in ifade özgürlüğü, ibadet özgürlüğü ile ihtiyaçtan ve korkudan özgürleşmenin sağlanması için yapmış olduğu çağrının günümüzde dünya kamu ve özel sektör kurumlarının liderleri tarafından yeniden hatırlanması ve bir an önce ele alınması gerekmektedir.

Ayrıca Raven, kabul edilebilir bir geleceğin; bilimi, aşırı tüketim, aşırı nüfus artışı ve “uygun teknolojilerin” geliştirilmesi sorunlarına çözüm bulmak için kullanan “yeni bir endüstri devrimi”ne bağlı olduğunu belirtmektedir.

1848 yılında kurulan ve bu sene çok çeşitli araştırma disiplinlerinden 5000 bilim adamını biraraya getiren kurumun 168. yıllık toplantısı Raven’in bu sözleriyle açılmış oldu.

Muazzam çeşitlilikteki programlar, biyoloji, yer bilimleri, tıp ve astrofizik gibi biraraya gelmiş tüm bu düşünce gücünün farklı bilim dalları altında keşfedilecek yeni veriler sağlaması umut ediliyor. Ayrıca bu toplantı bize, en başarılı araştırmacıların sosyalleştiği, laboratuarlarında kazandıkları başarıları yeniden hatırladıkları ve adeta öğrenim yıllarına geri döndükleri bir partiyi anımsatıyor.

Aynı zamanda bu toplantı günümüz teknoloji toplumunun ne olduğu, nerede olduğu ve nereye doğru gittiğini gösteren bir fotoğraf niteliğini taşımaktadır.

Çeviren: Özlem Özbek